Spread the love

Eminim Cem Yılmaz da 10 filmlik bir seri yapsa isim bulmakta zorlanırdı 🙂 O yüzden çok da kınamayın, sizin de başınıza gelebilir! Başlık bulamadım ve zorlamak yerine dürüst kalmayı tercih ettim. Yaratıcı yazım yeteneğimin ne kadar kısıtlı olduğunu düşünüp sıkılan okuyucularımdan da peşinen özür diliyorum, ama edebi yeteneğimden ziyade anlatacaklarımın içeriğinin peşinde olduklarını ümit ederek kendimi avutabilirim.. Di mi?

Serinin önceki yazısında ne kadar yavaş milyoner olduğumu belirtmiştim. Evet; bitcoinle, zıplayan bir hisseyle, şans oyunuyla değil kaplumbağa hızıyla ama emin adımlarla kanaatkar yaşam sayesinde oldu. Okuyucular arasında onlara hızlı yoldan “köşeyi dönmenin” inceliklerini anlatacağımı bekleyenler hayal kırıklıklığına uğrayacaklar. Biliyorum hepimiz çok fazla emek harcamadan “hemen” zengin olmak istiyoruz, bu doğal bir içgüdü. Ama biz sıradan ölümlü bordrolular için imkansıza yakın bir yol.

İmkansızı kovalamak isteyenleri kolundan tutup engelleyecek, Babam ve Oğlum’daki gibi “açeydim gollarımı, getme diyeydim” diyecek halim yok tabii.

Ben diğer yolu seçtim, şimdilik iyi gidiyorum ve dinlemek isteyenlere elimden geldiğince anlatıyorum.

Warren Buffett’a, sizin çok basit bir yatırım yönteminiz var neden herkes kopyalayıp aynısını yapmıyorlar, dediklerinde cevabı şu oluyor: Çünkü kimse yavaş/uzun sürede zengin olmak istemiyor!

Tercih sizin…


Bu yazı 11 parçadan oluşan serinin sekizincisi. Her yazıda farklı bir yılı kapsayarak ilerliyorum. Belki ilerde yatırım çeşidi bazlı, çalıştığım şirket sırası gibi farklı perspektiflerle de bakabiliriz.. Serinin ilerleyişi şu şekilde:

Neredeyse serinin sonlarına geldik. Bir maraton gibi uzun soluklu bir yazı serisi oldu, ama umarım bittiğinde blogun temel taşı olarak yerini almış olacak.

Başlıksız Yazı mı Olur?

Serinin yazılarında o yıl bizim için önemli olan konuları başlığa ve odağa koyarak ilerledim. 2014 yılında sîzlerin ilgisini çekeceğini düşündüğüm önemli bir olay anlatamayacağım için elim kolum bağlandı.

Arkadaş ne sıradan hayatın varmış, koca bir yıl önemli bir hadise yaşamadın mı diyenler.. Evet doğru, sıradan bir insanım. Size de yediğim-içtiğimi, gördüğüm yerleri mi anlatayım 🙂 Onları yeteri kadar facebook ve instagram’daki arkadaşlarınızdan görüyorsunuz..

Serinin ennn kısa yazısıyla karşınızdayım. Bundan sonraki sayılarda başınız çok şişeceği için bunu bir mola olarak değerlendirin derim 🙂

AçılışBakiyesi

2014 -1 Ocak itibarıyla (tutarlar o günün parası değeriyledir)

Dönem Başı Varlıklar – 372.177 TL

  • 215.000 TL değerinde Ev
  • 36.000 TL değerinde Araba
  • 34.860 TL değerinde Altın (420 gram)
  • 42.800 TL değerinde Dolar
  • 34.300 TL değerinde Türk Lirası Mevduat
  • 9.217 TL değerinde BES bakiyesi

Dönem Başı Borçlar -0 TL

Dönem Başı Net Birikim – 372.177 TL

Finansal olarak 2013 yılını yukarıda gördüğünüz şekilde bitirip 2014’e başladık. Karşılaştırmak gerekirse, 2013 açılış bakiyem 286.852 TL imiş, geçen 1 yılda toplam artış 85.325 TL olmuş.

2013’daki bu artışın kırılımına bakarsak da; maaşımızdan yaptığımız %55’lik tasarruf ile yaklaşık 67.000 TL, yatırımların net getirisinden de sadece 18.708 TL (evin değer artışından 22.500 geldiğini düşünürseniz, diğer yatırımlardan bildiğin külliyen zarar!!) gelmiş. Bırakın enflasyon kadar getiriyi, ben bayağı net zarar yazmışım 2013’te. Enflasyon etkisini de hesaba katarsanız daha da eksi..

Ama şu tweetime bir bakın:

%50 zarar eden yatırıma giden 100 TL, lüzumsuz yere harcanan

100 TL’den çok daha değerlidir!

— Mr. Milyoner (@MrMilyoner) May 12,2018

Eğer kısa dönemler içinde benim gibi zarar ediyorsanız, (muhtemel ettiniz, etmediyseniz de hazır olun her küçük yatırımcı gibi zararı tadacaksınız..) moralinizi bozmayın, hatalardan ders çıkarın ve önünüzdeki maçlara bakın! Hatta şunu deneyebilirsiniz (mümkünse); eğer yatırımdan 100 lira zarar ediyorsanız, tasarrufunuzu 100 TL artırmaya çalışın. Ama tersini yapmayın 🙂

Tasarruf ve Yatırımlar

Sürekli vurgulamakta mahzur görmediğim: Milyoner Olmak için Yapmanız Gereken İki Temel Şey‘in tasarruf ve yatırım olduğunu tekrar söylemeden başlamayayım. Not: Gerçi blogu düzenli takip eden saygıdeğer okuyucularımdan bu gibi tekrarlardan dolayı özür dilemem gerektiğini farkettim (kendi kendime değil, onlar uyarınca 🙂 ). Azaltıyorum bu yazıda..

Maaştan Tasarruflarımız

Serinin bu yazısına kadar ulaşmayı başaran sabırlı okuyucularıma artık Tasarrufun Önemenden bahsetmeyeceğim. Seriye bu yazıyla denk gelenlere de ilk sayılara bakmalarını rica edeceğim: “Nasıl Milyoner Oldu” Serisi

Tasarruf Tutarı

İş hayatım boyunca aldığım ortalama maaşlarım:

  • 2007 – 1.650 TL – 1.270 $
  • 2008 – 2.000 TL – 1.560 $
  • 2009 – 2.600 TL – 1.660 $
  • 2010 – 3.000 TL – 1.990 $
  • 2011 – 4.000 TL – 2.390 $
  • 2012 – 4.500 TL – 2.500 $
  • 2013. – 5.200 TL – 2.720 $
  • 2014 – 5.600 TL – 2.550 $

2014 yılından başlayarak dolar bazında bir azalmayla tabii ki satın alma gücü de düşmeye başlıyor. Yine de maaşım birçok kişiye göre fazla olabilir. Aksi gibi bazılarına göre de çok az.. Çevremde benden hayli fazla kazanan, aynı oranda fazla harcayıp günün sonunda varlık anlamında geride bile olan dostlarım var. Nasipten öte köy yok..

  • 2014 boyunca aldığım toplam maaş 67.185 TL imiş (lanet olası vergi dilimi artışlarından dolayı tabi elime geçen brüt 8.700*12=104.400 TL’den az!!)
  • Bildiğiniz üzere Ms. Milyonerin maaşını açıkça paylaşmıyorum. Ms.Milyonerin maaşını 2014’te tamamen kullanmayıp az da olsa bir kısmını tasarrufa aktardık.
  • 2014’te tasarruf oranımızı bazı değişiklikler pozitif ve negatif etkiledi. Kredi geri ödemesinin 2013’te bitmesi mesela hem olumlu hem de olumsuz etkiledi. Daha çok para kaldı maaştan, ama biz de kamçısız kalan yiğit gibi daha rahat harcadık. Yine de dengemizi bozmadan.

Sonuç olarak 2014’ü tasarruf oranımız yaklaşık olarak %60’a çıkardık! Bizim için bir rekor. (Benim maaşım artarken, harcamamızı eşimin maaşıyla orantılı tutarak bu oranı yakaladık.)

Yatırımlar

Koca bir ana başlık olarak duruyor yukarıda ama aslında öyle çok çeşitli/karışık/kaldıraçlı/ilginç yatırımlar yapmıyorum. Zaten çoktan farketmişsinizdir 🙂 2015’ten itibaren birazcık daha şenleniyor tabi, orası ayrı.

Ev

Hala bilançomuzdaki en büyük kalem evimiz. Belki bir nakit akışı sağlamıyor, ya da bize kira ödetmediği için yoksa sağlıyor mu? İlerde satarsak muhtemel değer artış kazancı?

Buyrun klasik değerlememizi yapalım. Metodolojiyi tekrar aktarmıyorum, önceki yazıya bakabilirsiniz. 2014 için evimizi bilançoya % 4,65 artırarak 225.000 TL olarak yazıyoruz. (artış kaynak: gyoder, %1 altında aldım.)

Araba

2012’den bu yana bilançomuzda araba da var. Aslında daha çok bir gider kalemi olsa da, ülkemizde enflasyon ve artan kurlar nedeniyle aynı anda bir yatırım aracına dönüşebiliyor. O yüzden listede kendine bir yer buldu. (Twitter’da bir kaç arkadaş ev ve arabanın bir aktif olmadığını iddia etseler de, buna katılmıyorum)

Aracımızın bilanço değeri 2012’den bu yana değişmeden maliyeti tutarı olan 36.000 TL’dir.

Borsa

Öncelikle şu tweet’e bakmanızı rica ediyorum:

Kurulduğu 1986’dan bu yana Borsa;

■Hiç 2 yıl üst üste değer kaybetmemiş.

■İki kez 5 yıl, bir defa 3 yıl, üç kez 2 yıl üst üste yükselmiş.

U23 yıl yükselirken, 9 yıl değer kaybetmiş.

^Yükseldiği yılların artış ortalaması %ııo, kaybettirdiği yılların ort. -%22. pic.twitter.com/AInG1MBscV

— Mr. Milyoner (@MrMilyoner) February 26,2018

Borsa şu anda belki bir çok insanı sinirlendirip mutsuz ediyor. Ama bakın borsa endeksi hiç üst üste 2 yıl değer kaybetmemiş! İlginç degil mi? 2013’te yaşadığım zarardan sonra 2014’te borsadan uzak durdum. Oysa hiç fena değildi, ama ben sadece izledim…

Kira Sertifikası

Standart ve sıradan bir yatırımcı borsadan uzak durduğu bir yılda neler yapar? Öyle foreks, varant vs. gibi işlemlerden anlamadığım için diğer basit seçeneklere yöneldim. 2014’te ilk kez tanıştığım (Ocak’ta TCMB’nin faizleri ikiye katlamasından sonra) Kira Sertifikaları (Sukuk), çok kısaca anlatayım:

  • Özünde çalışma prensibi kupon ödemeli devlet tavhili gibidir. Alanlara belirli aralıklarla kupon ödemesi yapar, vade sonunda da nominal değerinden iadesini alırsınız.
  • Ama detayında isminden de anlaşılacağı üzere bir kira ödemesi şeklinde tasarlanmıştır. Devlet sahip olduğu bir varlığın kullanım hakkını size bedeli karşılığı geçici süreyle verir ve kendi mülkünde kiracı konumuna gelerek size bir kira öder. Faiz olmaması için böyle bir tasarım kullanıyor, fakat günün sonunda gösterge faize endeksli bir kupon ödemesi olduğundan bence aynı noktaya varıyor.. Tabi bu konuda uzman olmadığım için sadece benim görüşümdür 🙂

Tahviller, büyük yatırımcılar tarafından spekülatif olarak hisse senetleri kadar ilgi görür. Mesela mevdutla kıyaslarsak; klasik mevduatta 100 lira yatırır %ıo faizle anlaşıp yıl sonunda 110 liranızı alırsınız ve yıl içinde değeri değişmez, klasik kuponsuz tahvilde (sabit faizli) ise 90 liraya alır sene sonunda 100 alacaksınızdır, FAKAT yıl içinde faizlerdeki yükseliş ve düşüşlerde elinizdeki tahvilin değeri sürekli değişir. Tahvil konusu basit görünür, ama karmaşıktır başka bir yazıda bahsederiz.

Ben öyle sürekli piyasa takip eden bir yatırımcı olmadığım için spekülatif hareketten kazanmak için değil, düzenli kupon ödemesinden faydalanmak için hazinenin çıkardığı değişken getiri oranlı (gösterge tahvilin faizine endeksli) kira sertifikalarından aldım. Tahvilin muhasebeleştirmesi dolar/hisse alım satımı kadar kolay değil. Ben de nasıl göstereceğimden emin değilim. Tahakkuk esasını baz alıyorum ve yılsonu hakedilen (elime geçmese de) getiriyi kaydediyorum. Tahvil anaparasına ise bir iskonto/değerleme uygulamıyorum bilançomda.

Şubat ayında 45.170 TL değerinde Kira Sertifikası almışım. 31 Aralık itibarıyla yaklaşık net %13 oranla (yıllık) tahakkuk eden kar payı getirisiyle (11 aylık) bilançomda 50.550 TL olarak değerliyorum. (Çok basit bir yöntem ama karmaşık hale getirmenin ciddi bir faydası olmayacak)

Altın

Bazen yatırımları neden seçtiğime çok giremiyorum, çünkü gerekçeyi hatırlamıyor ya da notlarıma almadığımdan oluyor. Çünkü o zamanlar bir blog açarım da insanlara bunu anlatırım diye bir düşüncem yoktu.. Aklımdan bile geçmiyordu. Seriyi tamamlayıp güncel yatırımlara geçtiğimizde sanırım bu sorun ortadan kalkacak.

2013’te altın fena dayak yemiş, TL bazında ciddi değer kaybetmişti. Fakat aynen borsada olduğu gibi 2014’te altında da işlem yapmadım.

Düğün altınlarımız tabi aynen duruyor, yıl sonunda 90 TL ile değerlediğimizde 420 gr.’ı 37.800 TL olmaktadır.

Dolar

Seriyi düzenli takip edenler görecektir, genellikle borsa ve dolar yatırımım hep ters orantılı olmuş. Borsadan çıkıp dolara, dolardan çıkıp borsaya girdim genellikle. Bu artık bende doğal bir refleks haline geldi diyebilirim. 2014’te de bu durum değişmedi, borsadaki artışı izlerken daha çok dolar/altın ve TL alternatiflerindeydim.

Borsa, bahar ve yaz aylarında yeniden can bulan doğa gibi coşarken dolar dayak yiyordu. Seneye 2,14’lerden başlayıp 2,29’ları görse de yazın 2,07’ler seviyesindeydi. Ben de elimdeki tutara ek olarak 9 Eylül’de 2,19 USD/TL kurundan 26.280 TL karşılığı 12.000 $ daha almışım.

Sene sonuna kadar satmadan sabretmişim. Bu ilginç çünkü hiç bir yatırım aracını elimde 10 aydan fazla tutmuyordum. Ama son dönemlerde gittikçe daha az yatırımlarını kontrol eden ve al-sat yapan bir yatırımcıya dönüşüyorum. Belki ondandır.

Türk Lirası

Bir miktar acil durumlar için nakit bulundurmak herkes için elzemdir. Hatta yatırım fırsatlarından faydalanabilecek esneklikte olmak için bir de muhtemel yatırımlar için de nakit bulunmalıdır. Fakat ben 2014’te abartmış, çok nakit bırakmışım.

İşte kendi muhasebenizi tutmanın faydaları, yanlışlarınızı görebilmek. Hala tutmayanlar var değil mi?

Bireysel Emeklilik Sistemi (BES)

2014’de de katkı yapmaya devam ettik, yıl sonu itibarıyla 11.498 TL değere ulaşmış, tamamı devlet borçlanma araçları fonundaydı.

Bilanço – 2014

2014 yılını yaklaşık %60 tasarruf oranı ile kapatmışız. Yatırımlar konusunda daha karışık bir durum var:

  • Evimizin değeri 215.000 TL’den 225.000 TL’ye %4,7 artmış,
  • Araba olduğu yerde sayarak 36.000 TL’de,
  • Düğün altınları 34.860 TL’den 37.800 TL’ye %8,4 değer kazanmış,
  • Dolar yatırımları 69.080 TL’den 74.560 TL’ye %7,9 kazandırmış,
  • Kira Sertifikası ise 45.170 TL’den 50.550 TL’ye %11,9 getiri oranı yakalamış,
  • Toplam yatırım getirisi ise sadece %5,95 olarak gerçekleşmiş. 2014 yılı enflasyonunun %8,1 olduğunu düşünürseniz; benim yine, yeniden ne kadar başarısız bir yatırımcı olduğumu söyleyebilirsiniz. Ben de hiç itiraz etmem! Çünkü enflasyonun 2 puan altında bir getiri elde etmişim!!! Borsa’nın %20 arttığı bir yılda dışarda kalınca…

Ama toplam birikimimiz 372.177 TL’den 467.855 TL’ye %26 artmış. Yatırımlar sadece %6 artarken, birikim %26 artıyor!

Bu durum neredeyse her yıl değişmeden devam ediyor değil mi?

Çünkü henüz birikim bardağımızı dolduruyoruz, ama son yıllarda göreceksiniz bardak dolduktan sonra taşmaya başlıyor. Param benim için çalışıyor!.

Son olarak dikkatinizi bir noktaya çekmek isterim, birikimler 500.000 TL’ye bile ulaşamadı! 8 yılda 500.000 TL’yi bile görmeyen varlıklar, sonraki 3 yıl içinde 1 milyon TL’yi geçiyor!!!

Bunu hiç unutmayın: Birikimleriniz; sürecin ilk yılları kaplumbağa, sonraki yılları ise tavşan hızıyla artacak! (Para parayı çeker demiş miydim?)

2014 – 31 Aralık itibarıyla (tutarlar o günün parası

değeriyledir)

Dönem Sonu Varlıklar – 467.855 TL

  • 225.000 TL değerinde Ev
  • 36.000 TL değerinde Araba
  • 37.800 TL değerinde Altın (420 gram)
  • 74.560 TL değerinde Dolar
  • 50.550 TL değerinde Kira Sertifikası
  • 32.447 TL değerinde Türk Lirası Mevduat
  • 11.498 TL değerinde BES bakiyesi

Dönem Sonu Borçlar — 0 TL

  • 0 TL Babaya borç
  • 0 TL banka kredisi kalan bakiye

Dönem Sonu Net Birikim — 467.855 TL

Mr. Milyoner

Yazıyı beğendiyseniz diğer popüler yazılarım:

Yeni yazılar için Twitter, Facebook ve Instagram hesaplarından takipte kalın!

Beğendiyseniz lütfen sosyal medyada paylaşın! Soru ve görüşlerinizi de yorum olarak bırakın! Teşekkürler